kafam karışık bu akşamüstü!




Belirsizliklere bir dur demeliyim yoksa artık kafayı yiyeceğim diye yakınanlardansın biliyorum. Bende de var birkaç tane. Çözümü ne inan bilemiyorum ama bildiğim tek bir şey var ki yalnız olmadığın. Bunu bil istedim. Herkes çoğu zaman bazı şeylerin eşiğine gelir ve çok çaresiz hisseder kendini. Yalnız sadece yapayalnız… Ben kendimi kitaplarıma verdim. Günde 370 sayfalık bir romanı bitirdiğimi bilirim, zor zamanlar. Ama hayatta zor. Geçenlerde bir coffeeshop mağazasında kahve alırken şu kahve ne kadar acı? Tarzında bir soru yönelttim. Hayat kadar değil dedi. Şimdi bu hayat kadar acı olmayan kahve midemizi deliyor ve yaralarla kaplıyorsa, hayat bize ne yapmaz? O yüzdendir ki hayatı tiye almak gerekir bazen DEMEYECEĞİM ÇÜNKÜ BUNU HİÇBİR ZAMAN BECEREMİYORUZ. Ahmed Arif ne demiş ‘’ Mağlup mu desem mahcup mu
Ama ikisi de değil
Ben garip sen güzel
Dünya umutlu
Öyle bir tuhafım bu akşamüstü
Sevgilim
Canavar götürür gibi
İki yanım
İki süngü’’
Ya koskoca şair özetlemiş işte. Şairler anlamlandıramadığımız duygularımızı dışa vururlar, içimizi okurlar. Deli kızın kafası karışık de istersen ama içim doldu be. Anlatacak çok kişi var etrafımda ama kimseye vuramam ki içimi. Bazen insanlarla konuşmak anlamsız gelir sen. Ben en iyi bildiğim kişiye yani kendime akıl veremiyorsam insanların tavsiyesi hiçbir yerime yaramaz. Öncelikle kendi içine dönmeyi öğrenmek gerek. Ben kendi içime bundan başka yöntemle dönemiyorum.
Baktım artık eskinin kalitesi yok bende yeniden vazgeçip eskiye döndüm. Yani youtube kanalı vs. açmak yerine yazdım, yazdım ve yazdım. Şimdi söyle o kadar yazıyı kendim okursam delirmez miyim? O yüzden birkaç ortağa ihtiyacım vardı sizi seçtim. Babam Ağrı Dağı’nın zirvesi tek kişiliktir, tehlikeli olur. Ortasına kadar çık ki inmeyi bil yeri geldiğinde demişti. En ise zirvenin cazibesine katılıp yalnızlaştım. Şimdiyse inmeye başladı bu çocuk baba. Zirve çok soğuktu ve zirvede kitaplarımı ısınmak için yakamadım, kıyamadım. O yüzden yavaş iniyorum. Bekleyin beni ısınmaya geliyorum. Okumanın da bir ölçüsü olmalıymış. Kendinizi kaybetmemeniz dileğiyle… Sağlıcakla…

Yorumlar

  1. Hadi in de İshak Paşa Sarayı’nda mangal yapalım cici kuş

    YanıtlaSil
  2. Onu sadece asilzadeler yapabiliyor. Belki bize torpil geçebilirler. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

sürdürülebilir gelecek/ su

YÜZYILIN SANATÇISI: İDOL